Çocuklarımızı yalnız göndermeye cesaret edemeyince birkaç veli arkadaşla onlara eşlik etmeye karar verdik. Hepimiz atıştırmalık birşeyler hazırladık. Sarmalar, börekler v.s. Bende çocuklar için değişik birşey olsun dedim ve ikinci kez hazırladığım şeker hamurundan bu şirin kekleri hazırladım. Büyükler şeker hamurunu biraz ağır buldu, fakat çocuklar çok beğendi.






Ortada öğretmenimiz Alaattin Çon Yine Şulenur ve Rana
Sol:Canım oğlum ve Bera Altay ( en yakın arkadaşlarından)
Sağ: Batuhan Özdamar ve Kerem Demirtaş ( en yakın arkadaşları)
Sol: Alime Çon,
Sağ: Emine Temiz
Sol:Senem Aksoy ve Betül Yörükçü
Sağ Emine Yörükçü ve ben
Sol:Elifnaz Altıntığ ve annesi
Elifnur Yılmaz ve annesi Emine Yılmaz
Diğer sınıflardan

İçi birbirinden heyecanlı çocuklarla dolu bir otobüs'de, yeterince uzun süren fakat bi okadar da eğlenceli bir yolculuktan sonra nihayet Ankara'ya vardık.
Aslanlı yolda dikkatimizi çeken bir diğer şey yerdeki taşların hepsinin birbirinden farklı boyutta olmasıydı. Daha doğrusu rehberimiz bu konuya dikkatimizi çekti. Yürürken ayağımız takılıyordu ve çok dikkatli, başımız önümüzde yürümek zorunda kaldık. Bu da o yolda Anıtkabir'e doğru ilerlerken başımız önde, yavaş yavaş, Atatürk'ü ve kurtuluş savaşını v.s. düşünerek oradan geçmemiz içinmiş. Bu sebebten dolayı da zaten yolun her iki kenarı ağaçlarla dolu. Sağımızda ve solumuzdaki şeylerden etkilenmeden düşünerek yürümemiz içinmiş.


Anıtkabirin önünde bazı fotoğraflar
Çocuklar birer tane gül bıraktılar